Sol Dizkapağıma Mektup

Aslında seni sevgiliden saymıyorum ama seni son kaşıdığımda başıma gelen şeyler yüzünden sana yine de minnetkarım. Fabrika kızıyla olan hissi münasebetime açtığın kapı şu an kapanmış olsa da, çektiğim acıdan bile zevk alır hale geldiğimi en iyi sen anlarsın eminim. Seni kaşımak istiyorum şu an ama korkuyorum da. Acaba diyorum hep. Orada da kalıyorum. Bir acabalar dizisinde acaba sayısını unutmuş bir haldeyim. Dehlizlerde geziniyorum, acaba dehlizlerinde. Fabrika kızını düşünüyorum hep. Onu seviyordum ben. Hem de nasıl. Ama şimdi acaba diyorum. Dememem lazım. Ama diyorum. Ondan özür diliyorum.

Biliyorum ki şu an ikimiz de yaşadıklamızdan bağımsızız. Ben bu bağımsızlığı uzun zamandır istiyordum. Hatta yaşamdaki tek amacım bu olmuştu ta ki fabrika kızını görünceye kadar. Ama gel gör ki onun varlığı bile beni yaşadıklarımdan bağımsız olma hevesimden vazgeçiremedi. Belirsiz bir bedel karşılığı kavuştum isteğime. Objektif bir bakışla birşey bedel olarak çok yerinde birşey almıştı benden. Onu ne kadar sevdiğimi ve yaşadıklarımdan bağımsız olmayı ne kadar istediğimi biliyordu. Denk arzulardan birini benden alırken diğerini karşılık olarak verdi. Üzgün müyüm bilmiyorum sevgili sol dizkapağımın arkası. Gerçekten bilmiyorum. Leylek amirim geliyor aklıma, peder, yargıç ve fabrika patronu, hepsi gözümün önünde. Şaşıran bendim sanırım. Amirim gerçekten bir leylekti. Kibarlık olsun diye yenmiş bir sıkım acı çiğköfte insanı hayata nasıl hazırlar ki? İşte kaldım orta yerde. Ne düşüneceğimi bilmez halde. Yaşadıklarımdan bağımsız bir halde!

Ya fabrika kızı? O da yaşadıklarından bağımsız. Onun için bir daha göremedim onu. O benden bile bağımsız olmuştu. Ama ben onu yaşayamamıştım ki daha. Onun beni benim onu sevdiğimden daha fazla sevip de beni bensiz yaşadığını bilseydim yaşadıklarımdan bağımsız olma hevesimden vazgeçeceğimden sağ dizkapağımın arkasının hiç kaşınmadığı kadar eminim. İşte yaşamadığım bir duygu daha. Nasıl kaşınmadığı halde sağ diz kapağımın arkasını kaşımam bana bir haz vermeyecekse fabrika kızına olan aşkımı geri getirmeye çalışmam da bana aynı hazsızlığı yaşatmakta. Söylesene sol dizkapağımın arkası, sen sağ dizkapağımın arkasıyla bu kadar benzer ve bu kadar farklı çağrışımlara sahipken, yani bu zıtlıkla bir arada yaşayabiliyorken, ben neden böyleyim ha? Cevapsızım ve korkuyorum. Birşey lazım öyleyse birşey demekten bile.

 

Mektubunu tüm kaşıntımla bekliyorum

Kerata